5.H.2.3

Yalova

 

Özgürlüğü İfade Etmenin Yolları – ulusal gerçekler

 

Türkiye’de basının gelişimi ve özgürlük mücadelesi çeşitli dönemlerden geçmiştir.

 

* "Takvim-i Vakayi" -  The first Turkish newspaper : 11 Kasım 1831 de yayınlanmıştır.

      Sultan II. Mahmud tarafından kurulmuştur. Takvim-i Vakayi  devlet icraatlarının ve gerçekleştirilen ıslahatların halka ve yapancı milletlere duyurulduğu resmi bir gazeteydi.Yaklaşık 10 yıl boyunca Türkiye’nin tek gazetesiydi.


* "Ceride-i Havadis" : Bir İngiliz vatandaşı olan William Churchill tarafından 1840 yılında yayınlanmıştır. Özel sermaye ile kurulmuş olmasına rağmen, satış yapamadığı için kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Devlet yardımı aldıktan sonra, yarı resmi bir gazete oldu.


* "Tercüman-ı Ahval" : Agah Efendi tarafından kuruldu. İlk özel Türk gazetesidir. Bu gazetede ekonomi, sanayi, ticaret, siyaset ve ilmi konularda fikir yazılarına yer verilmiştir.Gazete gazetecilerin düşüncelerini topluma ulaştırabildikleri bir gazete olmuştur.

 
* Bundan sonra, "Tasvir-i Efkar" ve diğerleri yayınlandı.


* "Matbaa Nizamnamesi" 1857 yılında yürürlüğe girmiştir.Matbaa açmak isteyen insanlar hükümetten izin almak zorundalar.


* Osmanlı İmparatorluğu Döneminde,1864 tarihli "Basın Tüzüğü" gazetecilik faaliyetlerini düzenledi.


* 1867 tarihli "Ali Kararname" hükümete gazete kapatma yetkisi verdi. Bu kararnamelerin yürürlüğe konmasındaki amaç, basın yoluyla hükümet karşıtı fikirlerin yayılmasını önlemektir.

 

*1.Meşrutiyet(1876) : Basın özgürlüğünde önemli bir geşilme oldu ve bu dönemde “Kanuni Esasi” nin 12. maddesinde “Matbuat kanun dairesinde serbesttir.”hükmü yer aldı.

 

*1878-1908 – İstibdad Dönemi : - Türk basını son derece baskı altındaydı.

                                                       - Pek çok gazete kapatıldı.

                                                       -Gazeteler toplandı.

                                                       - Pek çok gazeteci ya hapse atıldı ve ya sürgüne gönderildi.

                     .                                 -Bazı gazeteciler yurtiçinde dile getiremedikleri yönetim

                                                         karşıtı düşüncelerini iletmek için yurtdışına gittiler.

 

* 1908 – II. Meşrutiyet Dönemi : 24 Temmuz 1908

  - Gazetelerin baskıya girmeden önce denetime gitmesi zorunluluğu kalkı.

  - Basında sansür kaldırıldı ama yinede bazı kısıtlamar vardı.Basın tam anlamıyla bu 

    Dönemde yani İttihad ve Terakki Partisi döneminde ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde  de

    kavuşamadı.

 

 

 

*1925-Mart : Cumhuriyet hükümeti “Takrir-i Sükun” yasasıyla basını sıkı denetim altına

  almıştır. Özellikle bu sıkı denetimden en fazla etkilenen İstanbul basını olmuştur.

 

* “1931 Matbuat  Kanunu” ve “1938-1946 İkinci Dünya Savaşı” : Türk basını hala

     üzerindeki sıkı denetimden kurtulamamıştır.Fakat “basın özgürlüğü” kavramı yoğun olarak

     tartışılmaya başlandı.

 

*1946 : Bağımsız olarak faaliyet gösteren “Gazeteciler Cemiyeti” kurulmuştur .    

 

*1950 : İstanbul Üniversitesi tarafından bilinçli gazeteciler yetiştirmek için “Gazetecilik Enstitüsü” kurulmuştur.

 

*1950 : 5680 sayılı “Basın Kanunu” ile Türk basını üzerindeki baskı oldukça azaltılmıştır.

 

*2004 : 5187 sayılı “Basın Kanunu” : Demokrasiye, çağdaş, özgür ve katılımcı topluma ve birey hukukuna hizmet eder. 3. maddesine göre;

 

Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir.